30 Mart 2013 Cumartesi


Sadece yanlış davrandıklarının değil, yanlış düşündüklerinin bile farkında olmayan insanlarla uğraşıyoruz bazen.

Buse Karaayak

28 Mart 2013 Perşembe

AÇ KOLLARINI ÇOCUK!

Masallar... Gerek yoktur onlara inanmamız için kanıt gösterilmesine. Öylesine ve dile gelişine. Asırlardır onları eskitmeyi başaramayan. Hayatlardır onları inanılır kılan. Aşınmış bir kayadan ayrılıp, bir martının kanadında gelir, bir çocuğun uykudan önceki son anına, başucuna.


Ağlarken bir anne evladına, evladını tutamadığı için ezilendir bir baba. Ölümdür yakışmayan bir tek o'na. Hak etmemiştir kimse ölümü ki o hiç hak etmemiştir ölümü. Hiç. 
Küller. Küller var avucumda şimdi bir tek. Yüzün rüyalarımda artık sadece. Uyumaktan korkmuyor artık. Sen orada onu bekliyorsun diye bu ruh. 
Islak. Hep ıslak bu yanaklar. Nerdesin be çocuk? Korkuyorum. Korkuyorum sar beni. Bitir bu yoksunluğu. 
Hangi savaştır seni öldüren? Hangi kötü kalptir sonunu hazırlayan? Hangi gerekçe seni oyun oynamaktan alıp, soğuk yataklara hapsetti? 
Işıksız iken orası korkmuyor musun? Korkardın sen karanlıktan. Orası çok karanlık olmalı. 
Bilirsin. Bilirsin sen, seni nasıl özlediğimizi. 
Tutamadım elinden, tutamadım seni hayatta.
Yaşıyorum bende,yaşıyorum işte, öylesine.Yaşıyorum, senin yerine benim olmam gereken soğuk yatağına bakarak, bunu altında ezilerek. 

Kay yana, aç kollarını çocuk!
Şimdi sen tarafı olmadığın bir savaşın, zayiatısın ya. Kimin umrunda bu? Kim senin hayatının ardından gözyaşı dökecek? Seni yaratanlardan başka kim hissedecek eksikliğini? Kim verecek hesabını katlinin?



Bu savaşlarda sönen hayatlar. İki tarafın kavgasının orta yerinde kalan, yitip giden hayatlar. Yüzünde korkular, bedeninde kanlar, gözünde yaşlar ile. Tanrı bile ağlarken  bu masumların ardından, nasıl bu kadar zalim olabilir insan? 


Kalbi kararmışsa birinin, Tanrı bile durduramıyor iken onu, kaç çocuk daha ölecek bu savaşta, kaç çocuk daha veda etmek zorunda kalacak babasına, kaç anne daha yanacak bu ateşte? Ne zaman doyacak bu ateş, ne zaman kuruyacak bu toprak?  Suyu insan kanı olan bu toprak.
Korkmuyorum artık geceden, karanlıktan. 
Tiksiniyorum bu hırstan, kana susamışlıktan.

Buse Karaayak